Temettü (Kâr Payı) Ödeyen Yatırım Fonları | Fon Rehberi Serisi #18
Kelime anlamı olarak “kazanç” ya da “kâr” anlamına gelen temettü — halk arasında bilinen adıyla kâr payı — en basit ve anlaşılır haliyle, bir şirketin dönem içinde elde ettiği kârdan, hisse senedi sahiplerinin yani mevcut ortakların pay alma hakkıdır. Borsada işlem gören şirketler, hissedarlarına temettü dağıtımını iki farklı şekilde gerçekleştirir: Bunlardan ilki, ortaklara nakit olarak yapılan temettü ödemeleridir; diğeri ise bedelsiz sermaye artırımı yoluyla, yani hisse senedi dağıtımı şeklinde yapılan temettü ödemeleridir.
Elde edilen kârın pay sahiplerine dağıtılması, yani temettü kararı, yönetim kurulunun teklifi üzerine şirket genel kurulu tarafından alınır. Borsa yatırımcısı için temettü; hissedarı olduğu şirketin yıllık net dönem kârından pay sahiplerine dağıtılmasına karar verilen tutardır. Ancak, borsada işlem gören şirketler ilgili dönemde kâr etmiş olsalar bile temettü dağıtmayabilirler. Bu konuda nihai karar, yukarıda da belirtildiği gibi, şirketin yönetim kuruluna aittir. Şirketler, temettü dağıtmama kararını alırken geleceğe yönelik ekonomik ve finansal beklentilerini dikkate alabilirler. Faiz oranlarındaki değişim sonucu paranın maliyetinin artması veya azalması, ilerleyen dönemlerde yapılması planlanan yatırımlar için özkaynak ihtiyacı, olası ekonomik durgunluk veya kriz beklentileri gibi faktörler temettü dağıtımını etkileyen başlıca unsurlar arasında yer alır.
Borsa İstanbul’da, geleneksel olarak düzenli kâr payı (temettü) dağıtan şirketler olduğu gibi, kâr payı dağıtmama kararı alan şirketler de bulunmaktadır. Özellikle temettü dağıtma alışkanlığıyla tanınan birçok hisse senedi yatırımcılar arasında öne çıkmaktadır. Bunun yanı sıra, elde ettiği kârı nakit yerine bedelsiz sermaye artırımı yoluyla hisse senedi şeklinde ortaklarına dağıtan şirketler de mevcuttur. Öte yandan, düzenli temettü ödemesi yapmayan pek çok şirket de bulunmaktadır. Borsada işlem gören ortaklıklarda kâr payı, tüm pay sahiplerine sahip oldukları pay oranında dağıtılır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, kâr payı alabilmek için temettü ödemesinin yapıldığı gün ilgili pay senedinin yatırımcının portföyünde bulunması gerektiğidir.
Son senelerde, özellikle emeklilik sisteminde yaşanan sıkıntılı gelişmeler ve sistemin girmiş olduğu çıkmaz nedeniyle, emeklilik maaşlarının enflasyon karşısında sürekli olarak erimesi, geleceğini düşünerek birikimlerini değerlendirmek isteyen bireylerin ve yatırımcıların alternatif yollar aramasına sebep olmuştur. Ekonomide ve emeklilik sisteminde yaşanan bu gelişmelerin bir sonucu olarak, temettü kavramından doğan “temettü emekliliği” anlayışı son dönemlerde sıkça konuşulur, tartışılır hale gelmiş; farklı yatırım enstrümanlarıyla karşılaştırılarak verimliliği sorgulanan bir yatırım tarzı olmuştur.
Temettü emekliliği kavramı, en basit haliyle; yüksek temettü verimi, düzenli büyüme ve istikrarlı kâr geçmişine sahip köklü şirketlerin borsada işlem gören hisse senetlerine yatırım yaparak, uzun vadede temettülerden elde edilen pasif gelirin yaşam masraflarını karşılayacak seviyeye ulaşmasıdır. Bu yaklaşımın temel amacı, geleneksel emeklilik sistemine bağlı kalmadan, geçmişte yapılan birikimlerin temettü ödeyen şirketlerin hisselerine yönlendirilmesiyle zaman içinde oluşan bileşik getiri etkisinden yararlanarak, gelecekte daha rahat, daha bağımsız ve daha özgür bir yaşam sürmektir.
Yazımızın başında da belirttiğimiz üzere, Borsa İstanbul’da temettü dağıtma alışkanlığına sahip birçok şirket bulunmaktadır. Bu şirketlerin başında ise hiç şüphesiz Koç Holding bünyesindeki firmalar gelmektedir. Fon Rehberi Serimizin 5. içeriğinde Koç Holding’in tarihine değinmiş ve holding çatısı altında faaliyet gösteren, hisse senetleri Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlere odaklanan yatırım fonlarını incelemiştik. Bugün ise Fon Rehberi Serimizin 18. içeriğinde, temettü ödeme alışkanlığı güçlü, temettü verim oranı yüksek şirketlere portföylerinde aktif veya döngüsel olarak yer veren Temettü (Kâr Payı) Yatırım Fonlarını ele alıyoruz.
Temettü dağıtan şirketlere odaklanan yatırım fonları, yatırım stratejileri kapsamında ağırlıklı olarak BIST Temettü Endeksi’ne dahil olan şirketlerin paylarına yatırım yapar. Bununla birlikte, endekste yer almayan ancak portföy yönetimi ekipleri tarafından yapılan analizler sonucunda temettü potansiyeli yüksek görülen şirketlerin payları da portföye dahil edilebilir. Temettü yatırım fonlarının temel amacı, düzenli olarak nakit temettü ödeyen şirketlerin paylarına yatırım yaparak, yatırımcısına orta-uzun vadede hem bu payların değer artışlarından elde edilecek sermaye kazancı hem de dağıtılan temettülerden oluşan nakit akışı sağlamaktır. Fonun getirisinin karşılaştırılmasında ise BIST Temettü Endeksi (XTMTU) ölçüt olarak alınmaktadır.
BIST Temettü Endeksi’nin yanı sıra, BIST Temettü 25 ve BIST Temettü 25 Ağırlık Sınırlamalı 10 olmak üzere iki temettü endeksi daha hesaplanmaktadır. Böylece toplamda üç farklı temettü endeksi bulunmaktadır. BIST Temettü 25 Endeksi, BIST Temettü Endeksi’nde yer alan paylar arasından, değerleme günü itibarıyla temettü verimi en yüksek ilk 2/3’lük dilimde bulunan ve fiili dolaşımdaki paylarının ortalama piyasa değeri en büyük 25 hisseden oluşur. Ayrıca, BIST Temettü Endeksi’nin yanı sıra, BIST Temettü 25 Endeksi’ne odaklanan ve getiri bakımından bu endeksi baz alan yatırım fonları da bulunmaktadır.
TEFAS’ta İşlem Gören Temettü (Kâr Payı) Yatırım Fonları
Günümüzde, Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu’nda (TEFAS) işlem gören ve temettü (kâr payı) dağıtımı yapan şirketlere odaklanan 14 adet yatırım fonu bulunmaktadır. Bununla birlikte, kâr payı dağıtan yabancı para birimi (döviz) cinsinden fonlar da mevcuttur. Ancak biz bu içerikte, yalnızca TL cinsinden hisse senedi yoğun, katılım veya değişken fon türlerinde yer alan temettü yatırım fonlarını ele alacağız. Ayrıca, benzer bir temaya odaklanan ancak platform yapısı ve işleyiş açısından bazı farklılıklar gösteren Bireysel Emeklilik Fon Alım Satım Platformu’nda (BEFAS) yer alan, temettü endeksine ve temettü ödeyen şirketlere yatırım yapan fonları incelediğimiz Fon Rehberi Serimizin 19. içeriğine buradan ulaşabilirsiniz.

TEFAS’tan alınan veriler doğrultusunda hazırlanan listede yer alan 14 fonu tek tek incelemek yerine, temettü fonu seçiminde dikkat edilmesi gereken temel kriterleri ve önemli noktaları ele almak, fon seçimi konusunda çok daha faydalı olacaktır. Listede bulunan fonların sıralaması, 2025 yılının başından bugüne kadar olan dönemde elde ettikleri getirilere göre düzenlenmiştir. Ancak fonları değerlendirmeye geçmeden önce vurgulanması gereken önemli bir husus vardır: Yatırım fonlarının geçmişte sağlamış olduğu yüksek ya da düşük getiriler, gelecekte de aynı şekilde devam edeceği anlamına gelmez. Dolayısıyla, geçmiş performans yatırımcılara fikir verebilir ancak gelecekteki getirilerin garantisi olarak görülmemelidir.
Listede, yılbaşından bu yana yatırımcılarına sağladıkları getiriler bakımından, “FBC“ fon kodlu Foneria Portföy Kar Payı Ödeyen Katılım Fonu %26,96’lık getiriyle ilk sırada yer alıyor. Onu, %21’lik getirisiyle “ALC“ fon kodlu Ak Portföy Kar Payı Ödeyen Şirketler Hisse Senedi Yoğun Fon ikinci sırada izlerken, %13,54’lük getirisiyle “GTM“ fon kodlu Garanti Portföy Temettü Ödeyen Şirketler Hisse Senedi Yoğun Fon üçüncü sırada yer alıyor.
Tabloda görüldüğü üzere, 14 fon arasında tür kategorisi bakımından 10 fon “hisse senedi şemsiye fon”, 2 fon “değişken şemsiye fon”, 1 fon “serbest şemsiye fon” ve 1 fon “katılım şemsiye fon” kategorisinde yer almaktadır. Bu veriler, temettü şirketlerine odaklanan yatırım fonlarının büyük çoğunluğunun “hisse senedi yoğun fon” türünde olduğunu göstermektedir.
Bu noktada dikkat edilmesi gerekilen önemli husus, tabloda yer alan fon getirilerinin brüt getiriler üzerinden sıralanmış olması, yani net getirileri yansıtmıyor oluşudur. “Hisse senedi yoğun fon” ibaresini taşıyan fonlarda elde edilen kazançlara uygulanan stopaj oranı %0 iken, diğer yatırım fonlarında bu oran %17,5 olarak uygulanmaktadır. Dolayısıyla, hisse senedi yoğun fonlar yatırımcılara vergi açısından önemli bir avantaj sağlamakta; bu durum da fonların net getirisini artıran bir unsur olarak öne çıkmaktadır.
Listede yer alan ve unvanında “hisse senedi yoğun fon” ifadesi bulunan ALC, GTM, KPA, AYA, KPH, GSP, YLY, DPT, GKG, SKO ve PTO fonları, bu kategoriye girdikleri için %0 stopaj oranına tabidir. Buna karşılık, fon türü olarak “katılım fonu” kategorisinde bulunan FBC ve “değişken fon” türünde yer alan NKP ve DTM fonlarında ise %17,5 stopaj oranı uygulanmaktadır.
Stopaj ve fon getirilerinin yanı sıra, temettü fonu seçerken dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli unsur da fonların yıllık yönetim ücretidir. Listede öne çıkan fonlardan örneğin ALC %2,95, FBC %3, GTM %3,20, KPA %2,75, AYA %2,50, KPH %3,20 ve GSP %3,20 oranında yıllık yönetim ücret kesintisi yapmaktadır. Görüldüğü üzere, temettü ödeyen şirketlere odaklanan fonlar arasında yönetim ücretleri açısından çok belirgin farklar bulunmamakla birlikte; bazı fonların ücret oranları nispeten daha yüksek, bazılarının ise o fonlara kıyasla daha düşük seviyelerdedir. Ancak genel olarak bu fonlarda yıllık yönetim ücretlerinin ortalama %3 civarında seyrettiği söylenebilir.
Yatırımcıların, yatırım fonu seçerken dikkat ettiği önemli kriterlerden biri de fonun güncel toplam değeri, yani portföy büyüklüğüdür. Getiri performansıyla öne çıkan ve bu sayede yatırımcılar arasında bilinirliği artan fonlar, genellikle daha fazla ilgi görerek hızlı bir büyüme eğilimi gösterir. Ancak bu hızlı büyüme, zamanla bazı yatırımcıların gözünde fonun “eski dinamizmini kaybedebileceği” ve “hantallaşabileceği” düşüncesini doğurabilir. Her ne kadar bu yargı her zaman doğru olmasa da, belirli durumlarda haklılık payı taşımaktadır. Nitekim bazı fon yöneticileri, bu olası durağanlaşmanın önüne geçebilmek adına, belirli bir büyüklüğe ulaşan fonları yeni yatırımcı girişine kapatarak fonun daha fazla büyümesini sınırlamayı tercih edebilmektedir.
Portföy büyüklükleri açısından temettü fonlarını incelediğimizde, Azimut Portföy’ün “GSP” fon kodlu Kar Payı Ödeyen Hisse Senedi Fonu, 1.915.660.683,39 TL’lik portföy değeriyle ilk sırada yer almaktadır. Onu, 1.145.230.146,06 TL toplam değeriyle Ak Portföy’ün “ALC” fon kodlu Kar Payı Ödeyen Şirketler Hisse Senedi Fonu takip etmektedir. Üçüncü sırada ise, 1.077.201.822,74 TL’lik portföy büyüklüğüyle Ata Portföy’ün “AYA” fon kodlu Kar Payı Ödeyen Şirketler Hisse Senedi Fonu bulunmaktadır.
Uzun vadeli nakit akışı sağlayarak temettü emekliliği hedefleyen bir yatırımcı, temettü fonu seçmeden önce mutlaka fonun KAP üzerinden yayımlanan bilgilerini incelemelidir. KAP’ta, fonun hangi endekse yatırım yaptığı, portföyünde hangi şirketlere yer verdiği ve yılda kaç kez temettü dağıttığı gibi önemli detaylar yer almaktadır. Nakit akışı, temettü yatırımcılığı kavramının temel unsurlarından biridir. Örneğin, temettü fonları arasında öne çıkan GSP Fonu, KAP’a yaptığı açıklamada her yılın Ocak ayının ilk iş günü ile Temmuz ayının ilk iş günü olmak üzere yılda iki kez temettü dağıtacağını belirtirken; AYA Fonu ise yılda dört kez, Ocak–Mart, Nisan–Haziran, Temmuz–Eylül ve Ekim–Aralık dönemlerinin son işlem günlerinde pay sahiplerine temettü ödemesi yapmayı hedeflemektedir.
Bunun yanı sıra, temettü dağıtımı yapmayıp yalnızca temettü ödeyen şirketlere veya temettü endeksine yatırım yapan fonlar da bulunmaktadır. Dolayısıyla, yalnızca fonun getirisine değil, aynı zamanda düzenli temettü ödemeleriyle nakit akışı sağlamaya da önem veriliyorsa, fon seçimi yapılmadan önce bu unsur dikkatle değerlendirilmelidir.
Son olarak, temettü ödeyen şirketlere veya temettü endeksine yatırım yapma imkânı sunan fonlar, yapıları gereği portföylerinin %80 ve üzerini borsada işlem gören şirket paylarına ayırdıkları için, yüksek riskli yatırım fonları kategorisinde yer almaktadır. Fonların risk seviyesini gösteren ve 1 ile 7 arasında puanlanan risk değeri skalasında, temettü fonları genellikle 7 üzerinden 6 risk değerine sahiptir. Bu da onların oldukça riskli fonlar olarak değerlendirilmelerine neden olur.
Portföylerindeki yüksek hisse senedi oranı nedeniyle, temettü fonları borsada yaşanabilecek ani yükseliş veya düşüşlere karşı oldukça hassas bir yapıya sahiptir. Bu nedenle yatırımcılarına yüksek getiri potansiyeli sunmakla birlikte, aynı oranda değer kaybı riski de taşırlar. Bu doğrultuda yatırımcılar, temettü fonlarına yatırım yapmadan önce olası kayıpları ve riskleri dikkate alarak, bilinçli bir yatırım anlayışıyla hareket etmelidir.



