Ekonomi

Arbitraj Fonları | Fon Rehberi Serisi #15

Dünyada ve ülkemizde yaşanan güncel politik, ekonomik ve finansal gelişmeler ışığında; konjonktürel açıdan popüler olan ve yatırımcılar tarafından sıkça tercih edilen, diğer yandan ilerleyen dönemlerde yaşanabilecek potansiyel gelişmeler doğrultusunda getiri açısından ön plana çıkabilecek yatırım fonlarını, hem bu alanda araştırmalar yaparak birikimlerini değerlendirmek isteyen bireyler için finansal okuryazarlığa katkı sağlamak, hem de yatırımlarını bilinçli şekilde yönetmek isteyen yatırımcılara tanıtmak, haberdar etmek ve bilgilendirmek amacıyla sitemizde yayımladığımız Fon Rehberi Serisi kapsamında ele alıyoruz. Bugün, bu serimizin 15. içeriğinde, 2025 yılı içerisinde oldukça popüler hale gelen ve yatırım fonları arasında öne çıkan arbitraj fonlarına yer veriyoruz.

Arbitraj fonlarının 2025 yılında bu kadar popüler hale gelmesinin nedenlerine geçmeden önce, öncelikle bu fonların ne olduklarından, nasıl çalıştıklarından ve nasıl getiri sağladıklarından bahsetmek faydalı olacaktır. Bu yaklaşım, hem fonların çalışma prensibini daha iyi anlamak hem de araştırmaya yeni başlayan ve yatırım yapmayı düşünen yatırımcılar için yol gösterici olmak açısından önem taşımaktadır.

Arbitraj Fonları Nedir? Nasıl Getiri Sağlar?

Öncelikle, arbitraj fonlarının nasıl çalıştığına geçmeden önce, “arbitraj“ kavramını açıklamakla başlayalım. Sitemizin “Finans“ kısmında, çeşitli finansal konuları herkesin anlayabileceği şekilde, özellikle de kafa karıştırıcı olabilecek noktaları basit bir dille açıklıyoruz. Bu kavramlardan biri de daha önce ele aldığımız arbitraj olmuştu. Sitemizde paylaştığımız “Arbitraj Nedir? Nasıl Yapılır?“ başlıklı yazımızda da değindiğimiz üzere, en basit haliyle arbitraj; finansal piyasalarda ortaya çıkan fiyat farklılıklarından yararlanarak bu farklılıklardan kazanç sağlamayı amaçlayan bir alım-satım stratejisidir.

Arbitraj fonlarında pek çok farklı strateji kullanılmakla birlikte, en yaygın tercih edilen yöntem “İstatistiksel Arbitraj“dır. İstatistiksel Arbitraj’da; karmaşık algoritmalar, yapay zeka modelleri ve büyük veri analizleri gibi gelişmiş teknolojik yöntemler kullanılarak finansal piyasalardaki fiyat farklılıkları tespit edilir ve bu farklılıklardan getiri elde edilmeye çalışılır. Getiri yaratma stratejisi bakımından, daha önce Fon Rehberi serimizde yer verdiğimiz “Algoritmik Stratejiler Yatırım Fonları“ ile oldukça benzerlik taşımaktadır.

Arbitraj fonlarının temelde nasıl çalıştığını anladıysak, şimdi de neden 2024 yılından itibaren başlayarak bu yıl da oldukça popüler hale geldiklerine değinelim. Geçtiğimiz yıl çeşitli arbitraj fonlarının halka arzları gerçekleşmiş olsa da, bu yılın şüphesiz en çok öne çıkan yatırım fonları arasında arbitraj fonları yer aldı ve birçok fon halka arz edildi. Bunun başlıca nedenlerinden biri ise yatırım fonlarından elde edilen kazançlara uygulanan stopaj oranlarındaki artış oldu.

Nitekim, 1 Mayıs 2024 itibarıyla %0’dan %7,5’a, 1 Kasım 2024 itibarıyla %7,5’tan %10’a, 1 Şubat 2025 itibarıyla %10’dan %15’e ve son olarak 9 Temmuz 2025 itibarıyla %15’ten %17,5’e yükseltildi. Fon unvanında “hisse senedi yoğun fon“ ibaresi bulunan yatırım fonlarını kapsamayan, fakat diğer yatırım fonu türlerini ilgilendiren bu düzenlemeler sonucunda, stopaj oranlarının %17,5’e çıkması yatırımcıların stopaj kesintisi bulunmayan fonlara yönelik ilgisini ve araştırmalarını önemli ölçüde artırdı.

TEFAS’ta İşlem Gören Arbitraj Fonları

Günümüzde, TEFAS’ta işlem gören 21 adet arbitraj fonu bulunmaktadır. Bu yazıyı paylaştığımız tarih itibarıyla, bu fonların 9’u 2025 yılında halka arz edilerek işlem görmeye başlamıştır. 2024 yılına baktığımızda ise 10 arbitraj fonunun halka arz edildiği, 2 fonun ise bu tarihlerden daha önce yatırımcılara sunulduğu görülmektedir. Diğer yandan, SPK bültenlerinde de yer aldığı üzere yeni arbitraj fonlarının kuruluşuna izin verilmeye devam edilmektedir.

Görüldüğü üzere, 2024 yılından itibaren başlayarak ve özellikle de 2025 yılında arbitraj fonları hem yatırımcılar hem de portföy yönetim şirketleri açısından önemli bir döneme girmiştir. Yatırımcılar, artan çeşitlilik sayesinde iyi yönetilen fonları seçebilmek için daha fazla çaba harcarken, portföy yönetim şirketleri arasında da rekabetin belirgin biçimde yükseldiği dikkat çekmektedir.

Aşağıda yer alan liste, TEFAS’tan alınan veriler doğrultusunda hazırlanmış olup, TEFAS’ta işlem gören arbitraj fonlarının en güncel getiri verilerini göstermektedir. Listede bulunan 21 fonun her birini tek tek ele almak hem oldukça uzun süreceği hem de listede birçok yeni fon yer aldığı için, bunun yerine arbitraj fonu seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlara odaklanmak daha yerinde olacaktır.

Tablomuzda baz alınan ve fonların getiri sıralamasının oluşturulmasında esas alınan veriler, 2025 yılının başından itibaren olan getiriler üzerinden hesaplanmıştır. Bununla birlikte tabloda farklı vadeler de yer almaktadır. Ancak yatırımcıların sıkça yaptığı bir hatayı hatırlatmak gerekir: Bir fonun geçmişte sağlamış olduğu pozitif ya da negatif getirilerin gelecekte de aynı şekilde devam edeceğini kesin olarak bilmek mümkün değildir. Geçmişte yüksek performans gösteren fonlar ilerleyen dönemlerde aynı başarıyı sürdüremeyebilirken, yeni halka arz edilen fonlar zaman zaman daha yüksek getiri performansı sergileyebilir. Bu nedenle yatırım fonu seçerken, geçmiş getirilerin tek başına belirleyici olmadığını göz önünde bulundurmak son derece önemlidir.

Örneğin, Pardus Portföy Yönetimi A.Ş. tarafından 15.02.2024 tarihinde halka arz edilen AP7 fonu, yılbaşından itibaren %46,14’lük getirisiyle ilk sırada yer almaktadır. Yine aynı dönemde, Azimut Portföy Yönetimi A.Ş. tarafından 08.04.2019 tarihinde halka arz edilen SPN fonu %35,19, İstanbul Portföy Yönetimi A.Ş. tarafından 16.02.2022 tarihinde halka arz edilen IRV fonu ise %31,90 oranında getiri sağlamıştır.

Tabii, listede yer alan getirilerin brüt getiriler olduğunu ve net getiriler olmadığını da belirtmemiz gerekmektedir. Yazımızın üst kısmında da ifade ettiğimiz üzere stopaj oranı %17,5 olarak uygulanırken, fon unvanında hisse senedi yoğun fon ibaresi bulunuyorsa stopaj oranı %0 olarak uygulanmaktadır. Bu durum, yatırımcılara vergisel açıdan avantaj sağlamakta; kazanç üzerinden daha az stopaj kesildiği için getirileri artırmaktadır. Listede yer alan hisse senedi yoğun fonlardan HDA, NSH, SPN, HEH, IAU, HAT, HDK, AC5, FS5, BTJ, AJ1, KIH, MTF, BRC, RIA %0 stopaj oranına tabidir. Öte yandan, AP7, BVZ, FS6, IRV, HIA, NOI ise %17,5 stopaj oranına tabi fonlar arasında yer almaktadır.

Arbitraj fonlarını seçerken yalnızca getiriye değil, aynı zamanda yönetim ücretine de dikkat edilmelidir. Özellikle istatistiksel arbitraj fonları, kullandıkları ileri teknolojiler nedeniyle genellikle yüksek yönetim ücretine sahiptir. Bununla birlikte, daha makul ücretlerle yönetilen fonlar da mevcuttur. Örneğin, AC5 ve IAU fonunun yıllık yönetim ücreti %1,50 iken; HDA %3,50, HEH %4,50, NSH %4, BVZ %4,20 ve SPN %3,20 olarak belirlenmiştir. Görüldüğü üzere, arbitraj fonları arasında yönetim ücretleri açısından farklılıklar olsa da, genel olarak yüksek kesintiler uygulandığı söylenebilir.

Tablodaki göze çarpan bir diğer husus ise, istatistiksel arbitraj alanında faaliyet gösteren yatırım fonlarının tamamının fon türü olarak “Serbest Şemsiye Fon” kategorisinde yer almasıdır. Alım ve satım işlemlerinde hızın oldukça önem arz ettiği bu fonların serbest fon kategorisinde bulunmaları, onlara hız açısından kolaylık ve avantaj sağlamaktadır. Serbest fon kategorisinde yer alan yatırım fonları ise yalnızca “nitelikli yatırımcı” unvanına sahip kişilere açıktır.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından belirlenen kriterlere göre; Türk ve/veya yabancı para veya sermaye piyasası araçlarında, mevduat, hisse senedi, yatırım fonu, tahvil veya bono gibi finansal varlıklarının toplamının en az 1 milyon TL olduğunu beyan eden yatırımcılara bu unvan verilmektedir. Yani, istatistiksel arbitraj fonları yalnızca bu tanıma uyarak nitelikli yatırımcı unvanını elde etmiş kişiler için uygunken, diğer yatırımcıların bu fonlarda alım-satım yapabilmeleri ne yazık ki mümkün değildir.

Yatırımcıların, bir yatırım fonuna yatırım yapmadan önce dikkat ettikleri önemli hususlardan biri de fonun ulaştığı toplam portföy büyüklüğüdür. Özellikle belirli bir büyüklüğe ulaşan yatırım fonları için, yatırımcıların zihninde bu büyüklükten dolayı fonun zamanla “hantallaşabileceği“ düşüncesi oluşabilmektedir. Portföy büyüklükleri açısından arbitraj fonlarına baktığımızda; SPN fonu 2.053.193.260,14 TL’lik toplam değeri ile ilk sırada, 1.663.504.466,85 TL’lik portföy büyüklüğü ile HEH fonu ikinci sırada ve 1.075.910.028,3 TL ile NSH fonu üçüncü sırada yer almaktadır.

Sonuç olarak, arbitraj fonlarının her ne kadar getiri yaratma prensibi temelde oldukça basit görünse ve risk seviyeleri düşük olsa da (arbitraj fonları, 7 üzerinden değerlendirilen risk puanı skalasında genellikle 1 ile 3 arasında yer almaktadır), bu durum hiçbir zaman negatif getirilerin oluşmayacağı anlamına gelmez. Borsada volatilitenin yükseldiği dönemlerde getiriler artabileceği gibi aynı şekilde düşüş de yaşayabilir. Bu nedenle, arbitraj fonlarına yatırım yapmayı düşünen yatırımcıların, yatırımlarını gerçekleştirmeden önce yaşanabilecek olası değer kayıplarını da göz önünde bulundurarak karar vermeleri daha sağlıklı olacaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu